Untitled @islamievlilikfan - Tumblr Blog | Tumlook (2024)

Posts

islamievlilikfan

May 15, 2021

Komşusunun Eşiyle Zina Edenler

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/komsusunun-esiyle-zina-edenler/

Komşusunun Eşiyle Zina Edenler

Es-Selamü Aleyküm, Sevgili Okurlar

Hepimiz dünyada hayvani bir bedende yaşıyoruz. Bu bedenin hislerinden biri de cinsel arzular içeren şehvet dürtüsüdür. Bu sekilde erkek kadın birbirine muhtaçtır. Sosyal ve psikolojik hayatımızın olumsuz etkilenmemesi için cinsel arzularımızın giderilmesi için İslam bazı kurallar, şartlar getirmiştir. Yani evlilik, nikah bağı.

Eğer ki İslam’ın belirlediği şartlar dışında cinsel ilişki olursa bunun adı zinadır. Büyük bir günahtır. Bırakması çok zor bir günahtır. O yüzden Allah(cc) “Zinaya yaklaşmayın.” diye emir vermiştir.

Fakat günah da insan için. Zinaya düşeni dahi Allah(cc) affedebilir. Affetmez ise ya bu Dünya’da ya ahirette ya da Cehennem’de azap vardır. Allah’ın takdiri.

Ancak bu zinanın öyle bir şekli var ki : Komşu ile zina.

Bu şekilde işlenen zina günahında, muhakkak azap olduğu rivayet edilir.

Hem de ne zaman?

Mahser’deki hesabı başlamadan önce cehennem azabı verilir. Ondan sonra hesaba çekilir.

Komşu ile zina edene özel muamele olduğunu biliyordum da bu kadarını bilmiyordum.

Çünkü komşu emanettir. Komşu komşunun, can, mal ve namusunun hamisi, koruyucusu olmak zorundadır. İsterse komşu kafir olsun. Komşuluk bunu gerektirir.

Komşu ile zina basit bir zina olmaktan çıkıyor, hem emanete hıyanet, hem de kul hakkı gibi ağır günahları da peşine getiriyor.

Hatta bu azap aynı zamanda, yetim gibi emanet insanlarla zina edenler için de geçerli diye hatırlıyorum.

Böyle bir yanlışa düşmek pek ala mümkün. Tövbeler tövbesi.

Bu durumda 60 gün oruç tavsiye ederim. Sonra mümkün olduğu kadar fakir f*ckara yardım edilsin. Bu sekilde tövbe edilirse umulur ki af olunur.

Yalnız her tövbenin ilk şartı: samimiyet ve pişmanlık.

Oruca ve sadakaya gücü yetmeyecek olursa, samimiyet ile muhakkak tövbe edilmelidir.

Allah cümle günahlarımızı affetsin.

Hayır dualarınızı esirgemeyiniz

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

May 8, 2021

Oğlunuzu Nefret Ettirmeyin

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/oglunuzu-nefret-ettirmeyin/

Oğlunuzu Nefret Ettirmeyin

Es-Selamü Aleyküm, Sevgili Okurlar,

Oğlan anası olmak zor. Hele bir de evlendiyse. O gelinin çilesi hiç çekilmez, değil mi kaynanalar?

Kaynana olunca, bir başka aileye gelin gelince, kültür ve anlayış uyumsuzluğu elbet yaşanır. Gelinin bazı davranışları kaynanasının hoşuna gitmez. Olabilir.

Zamanla herkes birbirini kabullenir. İki tarafta kendine biraz çeki düzen verir, biraz dikkat ederler olur biter.

Amma, bu süreç içerisinde gelininden şikayetçi kadınların, ilk müracaat noktaları sevgili oğulları oluyor. Her fırsatta kendi oğluna hep şikayet eder. Üstelik her gece koynuna girdiği karısını. Çocukların anasını kötüler durur.

Ne yaptığınızın farkına varınız. Yuvayı yıkmaya çalışmayın.

Elbette ki büyüklere saygı ve hürmet olacak. Gelin kocasının iyiliği için hürmet gösterecek. Bunun dışındaki yılların acısını oğlunuzdan çıkarmayın.

Yani bu adam illaki karısından nefret mi etsin? Yoksa boşasın mı?

Hem gıybet büyük günahlardan sayılır.

Aha çok şey söylenir de…

Neyse?

Adamı doğduğuna ve evlendiğine pişman etmeyin. Yoksa adam vallahi çıkmaza giriyor.

Şuradan pay biçin. Birgün Hz. Ali’ye bir sahibi gelir. Tavsiye ister “Ben annem ve karım arasında kalıyorum hep. Ne yapmalıyım? “diye sorar. İslamın ilim kapısı, 12 imamın atası Halife Ali (r.a.) şöyle cevap verir: “İdare et.”

Artık ne kadar çıkmaz sokak olduğunu siz düşünün.

Hayır dualarınızı esirgemeyiniz

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 30, 2021

Bu Sıcakta Oruç Nasıl Tutulur?

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/bu-sicakta-oruc-nasil-tutulur/

Bu Sıcakta Oruç Nasıl Tutulur?

Es-Selamü Aleyküm, Sevgili Okurlar

Müslümanlar manevi hassasiyetlerini iyice kaybetmiş. Bir zamanlar namaz aksatılır oldu. Sonra terk edenler oldu. Ramazan oruçlarına daha çok önem veriliyordu, şimdi ise oruçlar aksatılır hale geldi.

Kimseye hesap soracak halimiz yok. Fakat bir gün Ramazan’da oruç tutmayan birisi şöyle bir soru sordu:”Bu sıcakta nasıl dayanıyorsunuz?”

El-cevap: Ramazan’da, oruca niyet eden kula, Allah o iradeyi veriyor.

İkinci cevap: İslam dini çölde başlayan bir dindir. Biz 35 derece sıcağı görünce hemen sıcak diye ofluyoruz. Halbuki Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) orucu sahabeye öğrettiği zaman neredeyse 50 dereceyi bulan sıcaklar oruç tuttular.

Hatta, Hz. Muhammed (sav) ve sahabe bir çok hayırlı ve meşakkatli ibadeti Ramazan’a denk getirilermiş ki Bereketi bol olsun diye. Mesela cihada giderken. Hatta Mekke’nin fethini bile Ramazan ayında yapmışlar.

Bu din, Arabistan çöllerinin kızgın sıcakları altında da zor şartlarda bile oruç tutmayı emretmiş. Biz de son birkaç yıl yaz sıcağında Ramazan’a denk geldik diye orucu askıya alıyoruz. Ne yazık ki.

Allah irademize kuvvet versin.

Hayır dualarınızı esirgemeyiniz.

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 26, 2021

Zihinsel Zina

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/zihinsel-zina/

Zihinsel Zina

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Ah şu modern hayat!

İnsan oğlu geldiği seviyede çok hızlanmış bir hal aldı. İhtiyaçlar çok hızlı gideriliyor. Ulaşım çok hızlı yapılıyor. İletişim çok hızlı yapılıyor. Bilgi çok hızlı yayılıyor, vs.vs.

İnsanların arasındaki bu hızlı cereyan ahlaksızlığın da hızlı yayılmasına neden oluyor. Hatta ahlaksızlık yayıldığı gibi, artık aleni şekilde dahi ahlak kuralları hiçe sayılıyor. Allah bizleri muhafaza eylesin.

Günümüzde nefs o kadar kamçılanıyor ki, neredeyse diyanet “sokağa çıkmak haramdır.” diye fetva çıkaracak kadar oldu.

Erkekler sakal tıraşına dikkat ederek daha genç görünüyor. Artık erkekler dahi manikür ve ağda yaptırıyor.

Kadınlar makyaj yaparak daha güzel olma yarışına girmiş. Saçlarını farklı renklere boyayarak farklı görünme çabası içine dahi giriyorlar.

Kadın kocasını, adam karısını, başkaları ile kıyas ederek, beğenmez hale geliyor. Açıkça söylenmiyor fakat başka olumsuz davranışlar ile birbirlerine tepki veriyorlar.

Gizli bir ceza gibi. Adam ilgisiz oluyor, kadın tripleri yoğunlaşıyor.

Bu süreçte eşinden bıkan, evli insanlar başkalarına meyl edebiliyor. Sohbet, muhabbet, arkadaşlık gibi mutluluğu başkalarında arıyor. Bir nevi duygusal boşluk doldurmaya çalışıyorlar. Hatta eşinden soğuyan insan, başkalarını arzulayacak hale geldiyse alın size zihinsel zina.

Yazarken içimiz almıyor, fakat öyle şeyler duyuyoruz ki, bazı evliler, yatak odasında, başkası fantazilerine girmişler. Kadın kocasından başkası, erkek karısından başkası varmış gibi…

Gavur adeti galiba.

Yahu siz neyin peşindesiniz? Bu sefil beklentiler insanları pek de doğru yola götürmez.

İnsan yatakta sevdiği insanı arzular. Birşeyler hep onunla paylaşarak güzel olur. İş bu hale geldiyse sevgi bağları teker teker kopmuş demektir. Ya da sevgi anlayışı pek de tutarlı değildir.

Hani bir yarışma programı vardı ya. Adam yarışırken kocasını gaza getirmeye çalışıyordu. “Beni başkası ile düşün.” diye bağırıyordu. İşte zihinsel zina.

Bu sefih alışkanlıklar bizleri ne hale getirecek.

Hani hadisi şerifte geçiyordu ya: Elin zinası, gözün zinası, ayakların zinası… İşte buna benzer şekilde, saydıklarımız da zihin zinası diye tanımlanabilir.

İşte bu fikirlere kapılan evliler varsa, vakit kaybetmeden aile terapisi alsınlar. Birbirlerini daha çok sevecek yollar bulsunlar. Geçmişte beraber güzel vakit geçirdikleri yerlere girsinler. Hatırlanan güzel ve mutlu hatıralar, ruhumuzu daha çok besler.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 19, 2021

Tribal Enfeksiyon

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/tribal-enfeksiyon/

Tribal Enfeksiyon

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

En çok karşımıza çıkan kadın hastalıklarından biri de “Tribal Enfeksiyon”dur. (Uydurma isim)

Yani kadınların trip atmaları. Aşırı nazlanmak, tafta atmak, kocaya karşı gönülsüz görünmek gibi şekillerde görünür. Tafra yapmak şekilde de tarif edilmiştir.

Bu kadın tripleri neden?

Kesin ve net bir nedeni nedeni yok. Fakat sevildiklerini hissetmek için uğraştırmak hoşlarına gidiyor. Bir bakıma nedeni bu.

Yapmasalar olmaz mı?

Olmaz. Çünkü kadın yaradılışında var. Vaz geçiremezsiniz. Hatta yaptıkları bu tripleri kendi çaplarında normal görüyorlar.

Kadın trip atarsa, boşa kürek çekmeyin. Tripleri çekin. Biraz suyuna giderek tribi idare edebilirsiniz. Biraz sabırlı yaklaşın.

Amma, hanımlar farkında değilsiniz fakat bazen aşırıya kaçıyorsunuz. Kocanız derviş, evliya bile olsa sabrını zorlamayın. Belli bir zaman sonra adam çileden çıkarsa, o zaman kabahati kendinizde arayın.

Yani hanımlar siz de erkeğin yaradılışı ile mücadele etmeyiniz. Şöyle ki: Erkekler kadınlar kadar sabırlı değildir. Tripler uzadıkça ya kavga çıkar, ya adam kaçar, ya da psikolojik rahatsızlıklara neden olur.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 18, 2021

Bir Ayet Bir Hadis

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/bir-ayet-bir-hadis-47/

Bir Ayet Bir Hadis

Miras bölüşmesinde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.

Nisâ Sûresi 8.ayet

islamievlilikfan

Apr 17, 2021

Orucu Bozan Şeyler

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/orucu-bozan-seyler/

Orucu Bozan Şeyler

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Orucu bozan şeyler?

Sorusunun cevabı basitçe şudur: Yemek, içmek ve cima…

Normal zamanlarda helal olan şeyler, oruç zamanı sakındığımız şeyler oluyor. Ta ki haramlardan daha fazla sakınalım.

Orucun özü sadece aç kalmak değildir. Orucun özüne zarar veren bazı sinsi hatalarımız var. İnşaallah bu hastalardan da uzak kalırız.

1. Gözümüzü haramlardan sakınalım.

2. Dilimizi yalan, iftira, gıybet ve küfürlü sözlerden koruyalım.

3. Kulağımızı haramlardan korumak. Haramlı şarkılar, gıybet ve yalan dinlemek gibi.

4. Elimizi ve ayaklarımızı haram işlere kullanmayalım. Mesela: Kumar, içki taşımacılığı, faiz gibi.

5. İftarda oruç açarken aşırı yemek yemek.

6. Orucu ihlas ile samimi tutmamak. Her iftardan sonra orucumuzun kabulü için Allah’a (c.c.) dua etmeyi tavsiye ederiz. Lütfen dualarınıza bizi de katınız.

7. En büyük hata, orucu hiç tutmamak.

8. Namaz kılmayanın ise amelleri kabul edilmez. Yani ibadeti kabuldür, fakat sevabı yazılmaz.

Allah’ım kendi orucumun kabulü için sana el açıyorum ve şöyle sana yalvarıyorum: Allah’ım sen anamın, babamın ve gelmiş geçmiş, önceki ümmetlerde ki ile beraber, bütün müslümanların oruçlarını, eksiği ile gediği ile, doğrusu ile hatası ile, Peygamber Efendimizin, Resulün Muhammed’in (sav) yüz suyu hürmetine kabul et. (Amin)

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

#Aşı orucu bozar mı

islamievlilikfan

Apr 14, 2021

Kıymetini Bilemedik

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/kiymetini-bilemedik/

Kıymetini Bilemedik

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Corona denen virüs illeti başımıza geldi geleli ne dervişi ne berduşu rahat yüzü görmedi.

Bu virüsün bazı mihraklar tarafından dünyaya salındı, biliyoruz.

Fakat biz müslümanlar neden bu illetten muzdarip olduk?

Esas mesele bu. Bunu düşünmek lazım.

Hakim Allah (c.c.) her şeyi hikmeti ile yaratır. Yani sebepleriyle yaratır. Biz Müslümanların kendisine gelmesi için böyle fitnelere Allah (c.c.) yol verir. Tarihin birçok döneminde görülmüştür.

Ne zaman Müslümanlar gevşeklik gösterdi, o zaman huzur, birlik, dirlik gitti.

Baksanıza. Bu Ramazan’da beş sevincimizin ikisini kaybettik. Biri teravih namazı, biri toplu iftar yemekleri, biri de iftar misafirleri.

Elde bir Ramazan pidesi kaldı, bir de sahur. Neyse!

Bu Corona da başımızda bir imtihan. Biz camilere yeterince gitmedik. Akraba ve komşu hukukunu gözetmedik. Müslümanların sıkıntılarını duymadık.

Daha çok mevzu var da siz biliyorsunuz artık.

Dinimizin, camimizin, ibadetimizin kıymetini bilmedik.

Bu kıymet bilmeyenlere namaz ehli de dahil. Namaz kılarken huşu içinde kılmıyoruz.

Şimdi tekrar kendimize dönme zamanı.

“Ne alaka, Corona ile namazın?” diye soran olursa şöyle cevap verelim: Eğer biz Müslümanlar dinimizi hakkı ile yaşayarak, tam mü’min halimizi korusaydık. Güç Müslümanlarda olurdu. Dünya hakimiyeti bizde olurdu.

Meşrebi bozuklar da virüs yaymaya fırsat bulamazdı. Kötü niyetlileri tespit ettikçe, tepelerine çökerdik. Eğer ki planladıkları fesadı başarırlarsa da çok ağır bedeller öderlerdi.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 13, 2021

Allah Böyle mi Yaratmış?

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/allah-boyle-mi-yaratmis/

Allah Böyle mi Yaratmış?

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Evet böyle yaratmış. Ama insan suistimal ediyor.

Son dönemde modern Lut kavmi (LGBT) ortalıkta kol geziyor. Bir de onur yürüyüşü diye ahlaksızca yürüyorlar. Neresi onursa.

Bazıları çıkmış “Allah böyle yaratmış.” diyerek LGBT’yi masum göstererek suçu Allah’a atıyor.

Olaya şöyle bakalım.

İnsanda şehvet dürtüsü var. Cinsel arzuluyuz.

Bir tecavüzcü suç işleyince “Allah beni böyle yaratmış.” mı diyecek?

Hatta çok daha fazla var insan cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için aile içi ilişkilere girse, Baba-Kız, Ana-Oğul: “Allah bizi böyle yaratmış. Cinsel arzularımızı Allah vermiş. Biz de birbirimizi çok seviyoruz.” mu diyecekler?

Verdiğimiz bu örnekler aşırı görünebilir ama ne yazık ki Dünya’da yaşanıyor.

Yani LGBT yaradılışa tamamen aykırıdır.

Ensest ve LGBT insanın cinsel arzularının suistimal edildiği oluşumlardır.

Bir çok dinin yasaklarıdır. İnsanların ortaya çıkardığı batıl dinler dahi kötü tecrübelerle, ortaya koydukları yasaklarıdır.

İslam dininde ise tecrübe etmeye gerek yok. Lut kavminin ne kadar zalim olduğu ve cinsel sapkın olduğu kıssalarda anlatılıyor.

Enset mevzusunu anlamak için de firavun ailelerine araştırınız.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 12, 2021

Zamandan Azad Olmak

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/zamandan-azad-olmak/

Zamandan Azad Olmak

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

“Yarın yaparım diyenler, helak oldu.”

Hadis-i Şerif

Zamandan ve mekandan münezzeh olmak sadece ve sadece Allah’a (c.c.) mahsustur.

Zamandan azad olmak cümle alemler ve insan için imkansızdır. Zaman yolculuğu bile yapsak rızkımız bittiği an Azrail (a.s.) ruhumuzu alacak.

Ömrümüz o kadar kısa ki, elimizdeki zamanı ne dünya için ne de ahiret için doğru kullanmıyoruz.

Hz. Ömer (r.a.) dahi ömrünün sonlarında “Hep dünyaya çalışmışız.” diyerek hayıflanmış. Elbette ki kimseden evliyalık beklemiyoruz. Fakat Salih kul olmak zorundayız.

Bir müslümanın 24 saatine bakalım.

Namaz abdestile beraber 1 saat.

İşe, okula gitmek 7-10 saat.

Yemek lavabo ihtiyacı toplam 2 saat.

Uyumak 8 saat.(Burası göreceli. Bazı tekniklerle 3-5 saat bile yeterli olacaktır.)

Toplamda 18-21 saat.

Elde kalıyor 6-3 saat.

Zaman tasarrufu uygulanırsa boş vakit daha da artar. Hatta tatil günlerinde daha fazla zaman olacaktır.

Peki boş zamanlarımızda ne yapacağız?

İnternet mi?

Evet ama önce kitap okunacak.

Kur’an okuyalım.

Zikir yapalım.

Kültür programları belgeseller izleyelim.

Bütün bunlar için gün içindeki boş vakit yetmez.

Ancak bir hafta da oluşan boş vakit süreleri toplanırsa elimizde yeterince zaman olacaktır.

Özellikle ailemizle ilgilenmeli, eş dost ve akrabaları da gözetmeli.

Hiç bir şey için “yarın yaparım” demeyelim. Bugün fırsat varken adım atalım.

Gerek dünya için gerek ahiret için “yarın yaparım.” demeyelim.

Yoksa, kefene girince elde ne kakalır.

Zamanın pençesi bizi sürüklüyor.

Zam

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 11, 2021

Sata Sata...

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/sata-sata/

Sata Sata...

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Devlet meselesine pek girmek istemiyorum ama devlet işlerinden çok anlıyormuş gibi konuşan birilerini gördük.

Çok bilen bu arkadaşlar devlete çok kızıyor.

Bu kızgınlık meselesi içinde yapılmış özelleştirmeler de var.

2000 yılı öncesinde Atatürk’ün Devletçilik İlkesi ile bir çok işletme kurulmuştu. Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) adı altında faaliyete başlamışlardır. Bu işletmeler devlete bağlı olarak çalışıyordu. çalışanlar ise devlet memuruydu.

Devletçilik ilkesi şu şekilde işlemesi gerekiyordu: Sivil teşebbüslerin gücünün yetmediği üretim ve ticari faktörler devlet hazinesi ile kurulur. İdamesi sağlanır ve yerli şirketlere devredilir.

Fakat bu Devlete ait işletmeler zamanla suistimal edildi. Genellikle seçim kazanmak için siyasiler oy potansiyeli olan seçmenlerini KİTlere yerleştirmişlerdi.

En meşhurları Ereğli Demir Çelik Fabrikası ve TEKEL.

Ereğli Demir Çelik Fabrikası, 2000 kişilik kadro ile çalışabilirken neredeyse 20000 kişi yerleştirilmişti.

TEKEL, ise Türkiye’ de ki tütün ticaretinin merkez noktası idi. Memurlar sadece hasat zamanı çalışır 9 ay kadar beklerdi.

Suistimae bir örnek daha verelim: Et Balık Kurumunda çalışan bir memur. Görevi koyun bakıcısı. Yeni doğan kuzuların bir kısmını rapor etmiyor. Devlete ait bu koyunları, Devlete ait tesislerde sahipleniyor. Kayıtlarda 600 koyun görünürken, bir teftiş sırasında, ağılda 900 koyun sayılıyor. Yani bu memur devlete ait 300 koyunu kendi hesabında saklıyor. Tanesi 1000₺ ise 300.000₺ devletin mal varlığını kendine saklamış. Bu yakalattığı kısmı. Kalanı söz hesap edin.

Muhasebe olarak bu KİTler hep kar eder şekilde görünüyordu. Faaliyetlerden kar ediyor fakat işletme giderleri, çalışan maaşları ve sigorta bedelleri devlet tarafından hala karşılanmaya devam ediyordu. Yani sonuçta, KİTlerden kazanılan para devlete bir katkı sağlamıyordu.

2000 yılından sonra Devlet bu KİTlerin hisselerinin büyük bir kısmını sivil teşebbüslere sattı. Bazı hisseler 20 yıllık gibi süreler için devredilmişti.

Bunlar Fabrikalar, Limanlar, Hava Alanı işletmeleri, Türk Telekom gibi KİTlerdir.

Çok bilen arkadaşlara gelelim. Sanki Devletin gelir sağlayacak hiçbir şeyi kalmamış gibi konuşuyor.

Satılan bu KİTlerde hala devletin hissesi var. Aylık ve yıllık kardan devlet pay alıyor. Ayrıca bu KİTleri satın alan şirketler hala vergi veriyor.

Süreli devredilen hisselerin süresi dolunca, bu hisseler tekrar Devlet’e kalacak. Tekrar süreli satışa çıkarılacak. Parayı veren düdüğü çalacak. Parası yine Devlet’e kalacak. O şirketten vergi de alacak. Devlet satmadığı hisseler den pay da alacak. İşletme yükü ve maliyeti devletin sırtından kalkmış olacak.

Konya şeker fabrikası yıllardır memleketimizde devlete ait bir KİT olarak vardı. Fakat özelleştikten sonra kabuğunu kırdı. Sadece şeker üretmiyor artık. Ürettiği şekeri torbasını da üretiyor. O torbaların bir kısmını başka firmalara bile satıyor. Torku markası ile bisküvi, çikolata, et ve süt ürünleri dahi üretir oldu. Böylece katma değeri oldu. Vergi vererek Devlet de karlı çıkıyor.

Çok bilmişler ideolojik yaklaşarak sanki devlet her konuyu yanlış yapıyor gibi konuşuyor.

Satılmasını eleştirmek yerine, “Karlı satılmadı.” veya “Vergi denetimi iyi yapılmıyor.” şeklinde konuşarak daha olumlu eleştiriler yapabilirler.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 5, 2021

"Çok Derine Dalma..."

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/co*k-derine-dalma/

"Çok Derine Dalma..."

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

İslam dinin temel bireysel emirlerine İslam’ın Şartları diyoruz.

Kelime-i Şehadet

Namaz Kılmak

Oruç Tutmak

Zekat Vermek

Hacca Gitmek

Günümüzde bir çok müslüman manevi zayıflıktan dolayı. Bu esaslara riayet etmiyor.

Mahallede birisi namaza başlasa hemen tavsiyeler başlar :

“Bak aşırı gitme.”

“Çok derine dalma.”

“Mehmet’in oğlu kendini dine verdi, kafayı bozdu.”

Ya hu! Adam sadece namaza başlamış. Ne aşırısı!

Derine dalmadı ki, sadece temel ibadetlerden birini yapıyor.

Dini temayüllü birisi ruh hastası olduysa bu adamın “bipolar bozukluğu” var. Yani psikolojik tedavi edilebilen bir hastalık. Aşırı üzüntü sonrası vücudun aşırı dopamin salgılaması sonrası aşırı enerjik hal, aşırı zeka, hızlı zayıflama, hızlı konuşma şeklinde ortaya çıkar.

Dini temayüllü kimseler o zaman kendini evliya, mehdi, mesih sanıyor. Hatta yakın zamanda vefat eden İskender Evrenos kendine resul diyordu.

Seküler kişilik yapısı olanlar ise, kendilerinin uzaylı olduğu gibi iddialarda bulunuyor. 1997 yılında Hale-Bopp kuyruklu yıldız gözlemlenmişti. Amerika’da alengirli bir tarikat video çekip toplu intihar etmişlerdi. Şöyle beyan vermişlerdi: Bu kuyruklu yıldız bizi esas vatanımıza götürecek uzay gemisini gizliyor. O gemiye ulaşabilmek için de ruhlarımızı bedenlerimizden kurtaracağız. Böylece uzay gemimize ulaşacağız.

İşte bu iki örnekte de görüldüğü gibi, hiç kimse kendini dine verince kafayı bozmuyor. Bipolar bozukluğu olanlar kendini belli ediyor.

Tedavisi ise, vücuttaki aşırı dopamin hormonunu baskılayan bir iğne yapılıyor. Adam kendine geliyor.

Allah bu Müslümanlara hidayet versin. Birisi namaza başlayınca teşvik etmek yerine, laf hazır: “Dinde aşırı gitme.” Galiba bunu söyleyen dinde çok itidalli.

Galiba?

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Apr 3, 2021

Nobel Ödülü Nedir, Ne İşe Yarar?

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/nobel-odulu-nedir-ne-ise-yarar/

Nobel Ödülü Nedir, Ne İşe Yarar?

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Ya şu Alfred vardı ya. Bizim olmayan Alfred. Adam dinamiti icad etti. Bir çok silahın patlayıcısı içinde kullanılıyor. Soyadını aslında hepimiz biliyoruz: Nobel.

Tri Nitro Toluen, TNT, dinamit, saniyede 5000 km yanma hızına sahiptir. Buna patlama deniyor. Patlayıcı cisimlerin patlama özelliği dahi bu ölçüye göre değerlendirir. Şöyle ki, yanma hızı dinamitten düşükse yanıcı madde, yüksekse patlayıcı madde…

İnsanlığın faydasın a kullanılmaktadır. Yol açmak için, tünel kazmak için, maden ve taş çıkarmak için kullanılıyor.

İşte bir de karanlık tarafı var. İcad edildiği günden bu yana hemen hemen bütün savaşlarda asker ölümlerini, şehir yıkımlarını ve sivil insan ölümlerini sağlayan en yaygın patlayıcı. Galiba yeterince tarif ettim.

Alfred Nobel, Nobel vakfını kurmuş. Kendisinin vasiyeti üzerine, bu vakıf da her sene insanlığa en çok faydalı iş çıkaranlara ödül veriyor. Savaşların temel patlayıcısı dinamiti icad ettikten sonra, boylet bir işe girişmesi vicdan azabını bastırmak için galiba.

Nobel bu ödüllerin verilmesini isterken ne düşündü bilmem ama, Bir de barış ödülü diye bir şey çıkardılar. Yıllarca da veriyorlar.

Mesela, Rahibe Teresa’ya verilmişti. Hindistan’da bir çok insanı tedavi ayağına iyice hasta etmişlerdi. Etiyopya’daki açlık için toplanan yardımların küçük bir kısmını Etiyopya’ya kalanını Vatikan’a.

Ha bir de yakın zamanda Almanya Başbakanı Merkel 30.000 Suriyeliyi Almanya’ya alabileceğini söyleyince, o yıl Nobel Barış Ödülüne teklif etmek istemişlerdi.

Galiba biz 3 milyon Suriyeliyi mülteci kamplarında da barındırıyoruz ya. Hepsini Türkiye’nin şehirlerine dağıtmadık diye bu ödüle teklif etmek kimsenin aklına gelmiyor.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Mar 31, 2021

Bir Şişmanın programı

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/bir-sismanin-programi/

Bir Şişmanın programı

Sabah kahvaltısı

Öğlen yemeği

İkindi kahvaltısı

Akşam yemeği

Yatsı aparatifi

Sahur

Aralarda ödül olarak gazlı içecek

Muharrem ayının 10-30 arası aşure

Cenaze ve mevlidlerde pide

islamievlilikfan

Mar 28, 2021

Kadın Adetli İse...Namaz?

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/kadin-adetli-ise-namaz/

Kadın Adetli İse...Namaz?

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

İslam fıkhında, adet gören veya lohusa kadın adet bitene kadar namaz kılamaz, oruç tutamaz. Adet sonunda namazları kaza etmez fakat tutulmayan oruç kaza edilir.

Eğer gelen kan adet değil de maraz kanı ise özür abdesti alınarak namaz kılınır.

Özet bilgiyi geçelim.

Eğer bir kadın adetli olduğu için ibadetten uzak kalmak istemiyorsa, şu tavsiye edilir.

Her namaz vakti, adetli kadın namaz abdestni alsın, seccadesini sersin, kıbleye doğru namaz süresi kadar oturup beklesin. Beklerken de müsaadesi olan dua ve zikirleri oturduğu yerden yad ederse, ibadet feyzinden mahrum kalmamış olur.

Adetli kadınların, bayram namazlarının kılındığı yerlerde bulunmaları da ilk Müslüman hanımların geleneklerinden biridir.

Bu şeklide adetliyken bile ibadet alışkanlığı devam etmiş olur. Böylece hanımlar ibadete karşı nefis galebesini daha kolay ezerler.

Namazın, ibadetin ve zikrin, feyiz ve bereketini her daim canlı tutarlar.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

#Adetli kadın namaz

islamievlilikfan

Mar 25, 2021

Rahibe Teresa ve Şeytanlıkarı

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/rahibe-teresa-ve-seytanlikari/

Rahibe Teresa ve Şeytanlıkarı

Es-Selamü Aleykum, sevgili okurlar,

Tabii insanlık için en faydalı iş deyince, her sene bir de Nobel Barış Ödülü alınıyor.

1979 yılında Nobel Barış Ödülünü “Agnes Gonca Boyacı” layık görül”müş”. Nam-ı diğer: Rahibe Teresa.

1910 yılında Üsküp’te Katolik bir ailenin kızı olarak doğmuş. Kendisini de kilisenin hizmetine vermiş.

Hayırsever Misyonerler adındaki cemiyeti kurmuş. Hindistan’a gitmiş ve Hindistan’da insanlara “hayır” işi yapmış.

Hristiyanlar da hayır işi yapabilir. Fakat Katolik ise iki kere düşünmek lazım. (…Eniştem beni niye öptü.)

Yaptığı faaliyetleri şöyle bir incelemişler. Kendisi gibi rahibelerle sağlık merkezi kurmuşlar. Hastalar gelip gidiyor. Kullanılan iğneler farklı hastalarda tekrar tekrar kullanılıyor. Niye? Eldeki imkanlar kısıtlıymış.

Istırap çeken hastalıkları da teselli ediyorlarmış: Acı tanrının bir lütfudur.

Sonra ıslak bezleri hastanın alınan koyuyorlar. Ateşleri düşsün diye (mi?) Sonra da kulaklarına anlamadıkları bir dilde bir şeyler söyleyip tekrar ettiriyorlar.

Meğerse, ellerini ıslak vaziyette hastanın başına koyup, söyledikleri laflar “vaftiz” işlemiymiş. Hindistan’da çaresiz kalıp o hastaneye giden Hindistan’lıları vaftiz ediyorlarmış. Gelen insanlar Müslüman, Hindu, Budist ağırlıklı dinlerden. Ama inanca saygı bu kadarmış işte.

Ha, kıt imkânlarla sağlık hizmeti veren bu rahibeler hasta olduğunda, tam teşekküllü hastanelerde tedavi oluyorlarmış. (Acı her zaman lütuf değil galiba.)

O dönemde Etiyopya’da kıtlık başlamış. Etiyopya için yardım parası toplanmışlar. Toplanan paranın birazı Etiyopya’ya gitmiş. Kalanı Vatikan’a. Vatikan’ın daha güzel yardım yapacağını düşünmüş olabilir.

Tabii, bu faaliyetlerden sonra, Rahibe Teresa’ya dünya barışına katkılarından dolayı Nobel Barış Ödülünü layık görmüşler.

Bu “hayırsever” rahibe 1997 yılında Hindistan’da ölmüş. Toprağı bol olsun.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

islamievlilikfan

Mar 23, 2021

Kocamı Eve Nasıl Bağlarım

New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/kocami-eve-nasil-baglarim/

Kocamı Eve Nasıl Bağlarım

Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,

Evli hanımların en büyük sorunlarından biri de, kocalarından ilgi görmemek.

“Doğru düzgün hiç evde durmuyor.” gibi şikayetleri sık sık duyuyoruz.

Bundan dolayıdır ki kadınlar hep şunu merak ederler: “Kocamı eve nasıl bağlarım?”

Bu soru tamamen yanlıştır.

Doğru soru şudur: “Kocamın dikkatini nasıl çekerim?”

İlk önce şu sorunun kaynağına bakalım. Hani bu adam neden evde durmuyor.

Evliliğin tuzu biberi dediğimiz, karı koca tartışmaları. Tamam. Evlilik çayır çimen değildir. Dikenli gül bahçesi gibidir. Bazen tartışma muhakkak olur. Fakat tartışan taraflar, müsait zamanlarda, tartıştıkları kadar birbirine güzel karşılıklar veriyor mu?

Mesela, bir adam arada bir evine çiçekle geliyor mu?

Ya da, bir kadın kocası eve geleceği zaman onun için güzel giyinerek süsleniyor mu?

Bunun gibi basit nüanslar.

Eğer ki, hep tartışmalar akılda kalıyorsa, bizim adam evden değil tartışmalardan kaçıyor.

Öncelikle bir kadın, arada bir kocasının hoşuna giden şeylerle kocasına davranmalı. Mesela makyaj sevmeyen bir adama karısı, güzel görünmek için makyajla kendini süslerse emeği boşa gider.

Günlük kıyafet yerine sade ve hoş bir kıyafet. Düzeltilmiş bir saç ve güler yüz.

Adam birazcık ilgi gördüğünü hissederse evde geçireceği zaman daha fazla artar.

Her erkek kahraman olmak ister. Kocası olduğu için değerli olduğunu hissetmek yeterli. İşte bu kadar kolay.

Kadınlar kendilerini bir kontrol etsin: Kocanın yaptığı işleri beğeniyor musunuz? Yoksa hep bir kusurlu taraf bulup, adamın yüzüne vuruyor musunuz?

Evli kadınların en büyük hastalıklarından biri: Kocayı beğenmemek.

İşte bu şekilde kahraman olmak isteyen adamın hevesi kırılıyor.

Kocanın ne kadar kıymetli olduğunu anlamak isteyenler varsa: kocaları ölümcül hastalıktan kurtulmuş hanımlarla görüşün.

Not: Hanımlarının kıymetini anlamak isteyen koca varsa eşini kaybetmiş adamlarla görüşsün.

Hayır dualarınızı esirgemeyin

Mustafa Erol

islamievlilik.net

Untitled @islamievlilikfan - Tumblr Blog | Tumlook (2024)
Top Articles
Latest Posts
Article information

Author: Madonna Wisozk

Last Updated:

Views: 6460

Rating: 4.8 / 5 (48 voted)

Reviews: 95% of readers found this page helpful

Author information

Name: Madonna Wisozk

Birthday: 2001-02-23

Address: 656 Gerhold Summit, Sidneyberg, FL 78179-2512

Phone: +6742282696652

Job: Customer Banking Liaison

Hobby: Flower arranging, Yo-yoing, Tai chi, Rowing, Macrame, Urban exploration, Knife making

Introduction: My name is Madonna Wisozk, I am a attractive, healthy, thoughtful, faithful, open, vivacious, zany person who loves writing and wants to share my knowledge and understanding with you.